Memede ağrı, akıntı ve diğer belirtiler.
Meme ağrısı ve memede hassasiyet
En sık görülen meme ağrısı nedeni, adet döngüsünü düzenleyen hormonlar tarafından oluşturulan ağrıdır. Bu hormonal değişiklikler, adet dönemi başlamadan önceki günlerde her iki memede de ağrı yapabilir. Bu ağrı adet dönemlerinde olduğu ve geçtiği için “siklik” meme ağrısı olarak adlandırılır. Siklik meme ağrısı, genelde meme kanseri ya da başka ciddi sorunlarla alakalı değildir.
Daha seyrek olarak, siklik olmayan ve adet siklusu ile ilişkili olmayan meme ağrısı da görülebilir. Bu ağrı sıklıkla meme dışındaki bir sorundan, örneğin göğüs kaslarından ya da konnektif dokudan kaynaklı, cilt zedelenmesi, spinal (omurga ile ilişkili) durumlar, ya da başka bir organ sisteminden (göğüs ağrısı, kalp ağrısı, mide yanması) kaynaklanıyor olabilir. Siklik olmayan meme ağrısı, kadınların çok azında meme kanserine bağlıdır.
Yapılan testler sonucunda hekiminiz, ağrının nedenini bulacak ve ağrı kesici ya da gerekli başka ilaçlarla tedavi edecektir. Östrojen içeren ilaç kullanımında da ağrı olabileceği için bu ilaçların kesilmesi düşünülebilir. Siklik meme ağrısının azalması için diyetteki bazı düzenlemelerin de yararı olabilir, örneğin kafeinin kısıtlanması, düşük yağ ve yüksek karbohidrat içeren diyet bazı kadınların ağrısını azaltabilmektedir. E vitamini ya da primrose oil gibi bazı besin desteklerinin de meme ağrısını giderdiği gözlenmektedir, ancak ne yazık ki bu gözlemi destekleyen bilimsel veri yoktur.
Her iki memede birden meme başından süt renginde bir sıvı gelmesi (buna galaktore ya da süt gelmesi de denir), oldukça sık karşılaşılan bir durumdur, özellikle de doğum yaptıktan sonraki dönemde sık görülür. Her iki memeden süt gelmesi, hipotiroidisi olan (tiroid bezi yeterince çalışmayan) kadınlarda, bazı ilaçların yan etkisi olarak, beyinde yer alan hipofiz adlı salgı bezinin bozuk çalışması ve prolaktin adı verilen hormondan aşırı miktarda üretmesi sonucunda da görülebilir.
Memede bulunan salgı bezleri, hiçbir sorun ya da hastalık olmadan da salgı ürettiği için, birçok kadın memesini sıktığında az miktarda sarımsı, yeşilimsi ya da kahverengimsi akıntı gelebilir. Bu akıntı, fizyolojik akıntı olarak adlandırılır ve endişe yaratmaz. Fizyolojik akıntı kanlı değildir.
Spontan yani kendiliğinden gelen meme başı akıntısı, yani sıkmadan gelen akıntı ile berrak ya da kanlı akıntı bazen meme içindeki anormal bir oluşumun veya meme kanserinin sonucu olabilir.
Meme başı akıntısı olan kadınların mutlaka hekimlerine görünmesi, gerekiyorsa mamografi, veya meme ultrasonu ile muayene edilmesi gerekir.
Meme başı çöküntüsü (meme başının içeri dönük olması)
Bir çok kadının meme başı normal şartlarda içeri doğru dönüktür ve bazı özel durumlarda dışarı doğru çıkar (cinsel uyarılma, emzirme, vs). Bu türden bir çöküklük endişelenmeyi gerektirecek bir durum değildir.
Eğer meme başı her zaman dışarı doğru çıkıksa ve belirli bir neden olmaksızın içeri doğru dönmeye başladıysa, bunun hekim tarafından değerlendirilmesi gereklidir. Meme başı çöküntülerinin çoğu önemsizse de, bazen bu meme kanserinin ilk bulgusu olabilir.
Meme cildindeki değişiklikler
Memede veya yakınında cilt problemleri görülebilir, bunların bazıları kaşıntı, pullanma, şişme, kızarıklık ya da deri renginde değişiklikler şeklinde olabilir. Ya da vücudun herhangi bir yerinde de görülebilen, alerji, döküntü, kist ya da deri enfeksiyonu gibi durumlar memede de ortaya çıkabilir. Bu değişikliklerin büyük çoğunluğu ciddi bir meme problemine bağlı olmamakla birlikte; birkaç gün içinde kendiliğinden geçmeyen bir değişikliğin hekim tarafından değerlendirilmesi gerekir.
Meme cildindeki değişikliklerin az bir kısmı nadir bir meme kanseri türü olabilir (Paget hastalığı, inflamatuvar meme kanseri gibi). Meme derinizde bu tarz bir bozukluk varsa, hekiminiz mamografi ya da biyopsi önerebilir.