Kozmetoloji ve Kozmetik Jinekoloji

Kozmetoloji ve Kozmetik Jinekoloji

Kozmetoloji ve Kozmetik Jinekoloji

kozmetik jinekoloji

Zaman içinde, yaşın ve gebelik – doğum gibi olayların etkisiyle, vaginanın iç ve dış yapısı değişebiliyor, hem görünümü hem de sağlığı bozulabiliyor. İdrar kaçırma ve cinsel ilişkide tatminsizlik, en bilinen fonksiyonel bozulmalar olarak öne çıkıyor.

Kozmetik jinekoloji, işte bu değişiklikleri düzeltmeyi ve vaginanın ve labiumların hem fiziksel görünümünde hem de işlevlerinde meydana gelmiş olan bozulmaları geri çevirmeyi amaçlıyor. Sıklıkla da her iki etki eş zamanlı ortaya çıkıyor. kozmetik jinekoloji uygulamalarının sonuçları cinsel aktiviteleri iyileştirebildiği gibi, kadınların anne olduktan sonra azalabilen kendine güvenlerini de geri getiriyor, genital organlardaki gençleştirici uygulamalar sayesinde vücut daha genç ve estetik olarak mutluluk verici görünüme kavuşuyor.

Vaginanın daraltılmasına yönelik girişimlere, vaginoplasti adı veriliyor. Vagina dokuları her ne kadar doğumdan sonra kendi kendine tekrar sıkılaşacak şekilde esnek bir yapıdan oluşsa da, zaman içinde özellikle de tekrarlayan doğumlar sonrasında doku esnekliğini kaybedebiliyor. Bu kalıcı genişleme, çiftin cinsel hayatını etkileyen bir soruna dönüşebiliyor. Bazen de doğumlardan kalan “yırtıkların” ya da idrar kesesinde veya makat bölgesinde oluşan sarkmaların düzeltilmesi gerekebiliyor. Bazen düzeltme bazen de daraltma amacıyla yapılan tüm bu işlemler, vaginoplasti adını alıyor.

Labiaplasti ise, vagina girişindeki deri katlantısı olarak tanımlanabilecek labiaların büyüklük ve şekline yönelik operasyonları kasteden bir terim. Bir çok kadında labialar doğal olarak asimetrik olabilir, ancak bazen bu asimetri çok fazla olduğunda ya da labiaların şekli pantolon ya da tayt gibi kıyafetleri giymeye müsaade etmediğinde, düzeltme ameliyatları gerekebiliyor. Labioplasti işlemi ile, bu fazla ya da asimetrik olan deri katlantıları düzeltiliyor.

Cerrahi tekniklerin yanısıra, kozmetik jinekoloji alanında kullanılan bir çok cerrahi olmayan yöntem de mevcut. Lazer, bunlardan en iyi bilinen ve en sık kullanılanı. Yeni lazer teknolojileri, bir çok klinik ve kozmetik problemin çözümüne katkıda bulunuyor. Siğiller, servikal displaziler (kanser öncülü lezyonlar), vaginal daraltma, perine bölgesinde doğumdan sonra koyulaşan rengin açılması (renk açma) gibi işlemlerde lazer başarıyla kullanılabiliyor.

Lazerle cilt beyazlatma işlemi, son yıllarda genital bölge ve koltuk altı için yaygın olarak uygulanmakta. Genital bölgenin cildinin koyulaşması, ilerleyen yaş, kalıtsal genetik etkiler, genital enfeksiyonlar, aşırı kilolu olmak, bazı vitamin eksiklikleri ve en önemlisi de hamilelik gibi birçok farklı nedene bağlı olabilir. Genital beyazlatma için geliştirilen yeni nesil lazer cihazları ile genital bölge kararması ile ilgili şikayetler kalıcı olarak giderilebilmekte. Labialar, vagina girişi, anal bölge veya genital bölgenin tümü beyazlatılabilir. Aynı zamanda lazer, dış genital bölge cildinin sıkılaşmasını sağlamak için de kullanılmakta. Böylelikle bu bölgedeki cilt daha sağlıklı, parlak ve canlı görünüyor.

Yeni bir teknoloji olmakla birlikte, kozmetik amaçlı lazer kullanımı büyük bir hızla yaygınlaşıyor ve bununla ilgili hem tamamlanmış, hem de devam etmekte olan çok miktarda bilimsel çalışma da bulunuyor.
Menopoz sonrası vagina atrofisine yani kuruluğa bağlı yanma, kanama ya da ilişkide zorlanma gibi şikayetlerin tedavisinde, vagina gençleştirme amacıyla yine lazerin yanısıra, PRP de oldukça başarılı sonuçlar veren bir uygulama.

Bunların ve birçok başka yeni ve yenilikçi uygulamanın detaylarını dinlemek ve öğrenmek, beni biraz daha geliştirdi. Artık bu yeni bilgilerin ve bakış açılarının ışığında pratiğimizi yenilemenin ve bu uygulamaları günlük hayatımıza aktarmanın zamanı.

Sevgilerimle

Dr Aybala AKIL

author avatar
Aybala
1976 yılında Üsküdar’da Zeynep Kamil Hastanesi’nde normal yolla doğmuş ve güzel adım Zeynep’i oradan alarak hayata başlamışım.. Orman mühendisi olan babamın mesleği nedeniyle çekirdek ailem- annem, babam, iki kız kardeşim ve köpeğimle beraber çeşitli şehirlerde büyüdük.. Bunlardan Adana’da uzunca bir süre takılıp liseyi (Adana Anadolu Lisesi – 1993) ve üniversiteyi (Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi – 1999) burada bitirdim. Tek başıma gittiğim bir İç Anadolu kasabasında (Aksaray İli Gülağaç İlçesi – 1999) ve sonra il merkezinde (Aksaray İli Merkez 2 No.’lu Nöbetçi Sağlık Ocağı – 2000) bir süre pratisyen hekimlik yaptım. Tebabet sanatına dair birçok şeyi burada pratisyenlik yaparken öğrendim diyebilirim. Ardından, eşimle beraber hayatımızı kurmak üzere İstanbul’a taşınıp (2001) herşeye sıfırdan başladık.. O bir bankaya, ben Tıbbi Danışman olarak bir medikal ajansa (2001 – 2004)… Günlerden bir gün, yıllardır beklediğim, hayalini kurduğum ihtisas yapma fikrinin ve kadın doğum uzmanı olarak yeni canların hayata gelmesine aracı olmamın artık vaktinin geldiğini farkedip, istifa ettim ve TUS’a (Tıpta Uzmanlık Sınavı) girerek Kadın Doğum İhtisası’na başladım (Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2004). Asistanlık sürecime neler sığdırmadım ki; kimi üzüntüler, kimi sevinçler, iki de mucize (Damla – 2007, Tuna – 2009)… Derken, ihtisas bitti ve güzel Gaziantep günleri başladı. Benim uzak, yalnız, güzel memleketim.. Her gününü gülümseyerek, seve seve, keyifle hatırladığım mecburi hizmet günlerim, Gaziantep Şehitkamil Devlet Hastanesi (2010 – 2012).. Uzmanlık hayatımın başlangıcı, sıfırdan bir kliniğin kuruluşunun her aşamasında görev alışım, laparoskopi ateşinin içime düşüşü hep Antep’te.. Laparoskopi eğitimi almaya karar verince, Çukurova Üniversitesi’nden sayın hocam Prof Dr Mehmet Ali Vardar bana kapılarını açtı, bir aylığına tekrar okuluma döndüm, laparaskopinin ABC’sini öğrendim (2011). Ardından Fransa, Strasbourg, IRCAD / EITS.. Avrupa’da jinekolojik laparaskopi eğitiminin piri, Prof Dr Arnaud Wattiez’in kliniği (2012).. Ayrıca, Belçika’nın Leuven şehrindeki, IRCAD’a bağlı olarak eğitsel faaliyetlerini sürdüren the European Academy of Gynecological Surgery’de yine Prof Wattiez’in yönetimindeki “A-to-Z Laparoscopic Suturing Course’u da tamamladım (4-6 Kasım 2013). Laparaskopik vakaları yapıp hastaların yaşam kalitesini nasıl artırdığını, nasıl daha fazla yararlı olduğumu gördükçe, mutluluğum kat be kat artıyor.. Yeditepe Üniversitesi Perinatoloji Bölüm Başkanı olup, aynı zamanda Türk Perinatoloji Derneği’nin yönetim kurulunda yer alan ve ülkemizde perinatoloji camiasının önde gelen isimlerinden biri olan Sn. Doç Dr Oluş Api’nin nezaretinde aldığım perinatoloji (riskli gebelik) eğitimimin de altını çizmeliyim (2012).. Aynı zamanda tez danışmanım olan Sayın Oluş Api’yi her zaman minnetle anıyorum. Zaman geçip Antep dar gelmeye başlayınca, yıllardır kafamızı kurcalayan Bodrum’a taşınma defterlerini yeniden açtık. “Bodrum’da Acıbadem var da ben mi gitmiyorum” dediğimi unutmayan bir arkadaşım sayesinde yeni açılan Acıbadem Hastanesi’yle yollarımız kesişti… Sonra aldık valizlerimizi, bebeklerimizi, çiçeklerimizi, kitaplarımızı, eşyalarımızı, Antep’te bırakıp kalbimizin bir kısmını, düştük Bodrum yollarına (2012).. İşte şimdi, buradayız, Bodrum’da.. Sizi de bekleriz, ama Yokuşbaşı’nda köşeyi dönünce şaşırmayın: Yokuş başına geldiğinde Bodrum’u göreceksin. Sanma ki sen, geldiğin gibi gideceksin. Senden öncekiler de böyleydiler Akıllarını hep Bodrum’da bırakıp gittiler. Halikarnas Balıkçısı, Cevat Şakir Kabaağaçlı
YILLIK TECRÜBE
0 +
MUTLU HASTA
0 lerce
MUTLU DOĞUM HİKAYESİ
0 lerce
YILDIR BODRUM'DA
0 +

Randevu için telefon numaramız: +90 252 358 5588